
Gündelik hayatta kendimize verdiğimiz mesajların çok büyük gücü vardır. Tekrar tekrar tekrarlanan herhangi bir şey gerçek olmasa bile ‘gerçek’ olur. Bir antrenör size pratik yapmanın mükemmel yapmayacağını ama kalıcı yapacağını söyler. Olumsuz mesajları tekrarlamak benliğimizi algılayışımızı aşağı çeker, devamlı akan su damlasının en sert taşı parçalaması gibi. Öte yandan olumlu mesajları tekrarlamak ise istiridyeden inci meydana gelmesi gibidir. Her bir eklenen olumlu mesaj güveni ve yeterliliği büyütür.
Pozitif psikoloji ile ilgilenen psikologlar bu konuyu yoğun şekilde çalışmışlardır. 1950 lerde Abraham Maslow kendini gerçekleştirmiş bir insanın kendi yetenek ve güçlü yanlarına odaklanan kişi olduğunu söylemiştir. Penn Pozitif Psikoloji Merkezi yöneticisi, Pozitif Psikolojinin kurucu babası, Dr. Martin Seligman insanların en güçlü yanlarını belirleyip onları düzenli kullandıkları zaman daha üretken olabileceklerini ve öz güvenlerinin yüksek olacağını bulmuştur.
Dr. Barbara Fredrickson, North Carolina at Chapel Hill Üniversitesi’nde psikoloji profesörü, pozitifliğin katkısını ‘ muhtemelen harekete geçişlerde fikirlerimizi genişletir, normaldeki düşünce ve hareketlerimize yönelik farkındalığımızı daha geniş sınırlara açar’ şeklinde özetler.
Bütün bunların uygulama seviyesinde olumluya ağırlık vermeye karar vermenin mutlu ve üretken yaşamın anahtarı olduğu anlamına gelir. Evet karar vermek. Dikkatimizi nereye yönlendireceğimiz bir karardır. Gümüş yüzeyi kara bulutlar kaplamış gibi görünüyor olabilir. Devamlı olarak kendimize ne kadar çaresiz ve durumunda ne kadar umutsuz olduğunu söylemek bize kendimizi iyi ya da en azından daha iyi hissettirmez. Ruh sağlığımızı güçlendirmek ve geliştirmek için ruhsal açıdan sağlıklı insanlar gibi düşünmeye ihtiyacımız var: Odağımızı tüm yanlış giden şeylerden kendimiz, diğer insanlar ve durumumuzda bulabildiğimiz iyi, olumlu ve mümkün şeylere kaydırmak muvaffak olmanın anahtarıdır.
Ruhsal Açıdan Sağlıklı İnsanların Kendilerine Söyledikleri 7 şey:
1. ‘Ben sevilebilirim.’ Hiçbir çocuk sevilemeyecek şekilde doğmaz. Yeni doğanlara bakın. Düğme gibi burunları, küçük el ve ayak parmakları ile yetişkinlerin koruyucu ve sevecen duyguları ile bağ kurmak için adeta vardırlar. Sen küçükken yanı başındaki yetişkin seni severken belki yaralıydı, çok hastaydı ya da bunalmıştı ama bu onunla alakalı. Sen varoluşun gereği sevilebilirdin ve sevilebilir bir insansın.
2.’ Ben yeterliyim.’ Nefes almaya ilk başladığı andan itibaren insan öğrenmeye, uyum sağlamaya ve büyümeye uygundur. Her geçen dakika öğrenmeye ve büyümeye devam ediyorsun. Belki kendi duygularını kontrol etmek veya kendinle ilgilenmek sana öğretilmedi. Hayatta kalmak için olağan olmayan davranışlar öğrenmiş olabilirsin. Ama hiç bir zaman yeni beceriler öğrenmek için geç değildir. Bildiğin sana yardımcı olmayan ya da sağlıklı olmayan herhangi bir şeyi bırakabilirsin.
3. ‘ Diğer insanların çoğu da sevilebilir ve yeterlidir.’ Bir kaç olumsuz ya da zehirleyen insanla yaşadığın olumsuz ve acı verici deneyimlerin herkes ile ilgili fikrini etkilemesine izin vermemen çok kritik bir noktadır.Dünyadaki insanların çoğunluğu iyi niyetle bir şeyler yapar ve ellerinden gelenin en iyisini yaparlar. Yetişkin olduğumuza göre çevremizi kimlerle doldurmak istediğimize kendimiz karar verebiliriz. Sakin, sıcak kanlı ve dünyaya iyi katkıda bulunan insanlar bulabiliriz.
4. ‘Başarı bir şeyler yaparak elde edilir.’ Araştırmacılar tarafından defalarca ve defalarca kanıtlandı ki iyi şeyler yapmak iyi hissettirir. Olumlu kendine güven ilişkilerde, okulda, işte, sporda, hobilerde başarılı olmak gibi herhangi bir şeyin sonucudur, önkoşulu değil. Her birimizin iyi hissetmeyi beklemek ya da daha iyi olmamıza katkı sağlayacağını bildiğimiz şeyleri yapmak arasında karar verme seçeneğimiz var.
5.’ Zorluklar fırsatlardır.’ Hayat her zaman kolay ya da adil değildir. Zorluklar ve engelleri nasıl karşıladığımız bir seçimdir. Sağlıklı insanlar sorunla bağ kurmanın ve sorunu çözmenin yollarını bulur. Korkunun yeni şeyleri ve hatta zor şeyleri denemekten kendilerini alıkoymasını kabul etmezler. Rahat hissettiğimiz alandan çıkıp kendimizi esnetmemiz bizi büyütür. Akıl sağlığı yerinde olan insanlar bazen zorluğun içindeki fırsatın hayır deme fırsatı olduğunu fark ederler. Her sorun çözmeye değer değildir. Her sorun tanımlandığı gibi çözülmez.
6. ‘ Sadece insanlar hata yapar.’ Akıl sağlığı yerinde insanlar bilir ki hata yapmak vazgeçmek için bahane değildir. Öğrenmek ve tekrar denemek için fırsattır. Hatalarımızın farkına varma ve onları düzeltme isteği güçlülüğün bir işaretidir. Mükemmel olmamaya cesaret etmek tekrar tekrar denemek için çok önemlidir.
7. ‘Değişimle baş edebilirim ve bir şeyleri değiştirebilirim.’ Hayatta değişim kaçınılmazdır. Akıl sağlığı yerinde insanlar değişimle baş etme ve değişime uyum sağlama becerilerine inanırlar. Gerçekçidirler. Sorunun ciddiliğini inkar etmezler. Bir durum çok zor ise bunu kabul ederler. Mücadele etmek zorunda oldukları şey ile mücadele etmek istemediklerinde kendilerini eleştirmezler. Eğer sorunu çözmek isterlerse eninde sonunda bir çözüm ya da bir hal çaresi bulacaklarına dair yerleşmiş derin inançları vardır.
– https://psychcentral.com/blog/positive-self-talk-7-things-mentally-healthy-people-tell-themselves/ Positive Self Talk: 7 Things Mentally Healthy People Tell Themselves, Marie Hartwell- Walker, Ed. D.